Radyonun Tarihçesi
Radyo tekniğinin birçok babası var. İtalyanlar, İngilizler, tabii Amerikalılar ile Ruslar, radyo tekniğini kendilerinin bulduğunu ileri sürüyorlar. Bazı Amerikalılar, Edison'un ilk diyodu geliştirdiğini, diyodsuz da radyo düşünülemeyeceğini anımsatıyorlar.
Ancak, yüksek frekans alternatörü denilen buluşu yapan ve 46 yıl boyunca General Electric Şirketi'nde çalışan Ernst Alexanderson'un adından da sözediliyor. 1904 yılında işe girişen Alexanderson, 1906 yılında Amerika'da ilk deney niteliğindeki radyo yayınını mümkün kılan kişi olmuştu.
Amerika'da resmen radyo yayınları, 1921 yılında başlamıştır. Rusya'da ise Aleksander Stepanoviç Popof, radyonun babası sayılır. Hatta Amerikan Deniz Kuvvetleri'nin 1963 yılında hazırladığı bir raporda bile, 1859'la 1906 yılları arasında yaşamış olan bu Rus profesörün adı geçer.
Marconi ile Popof'un 1895 yılında hemen hemen aynı sıralarda radyo yayınları yapma tekniğini bulduğu anlaşılıyor. Ancak Guglielmo Marconi, iyi bir tüccar olduğundan hemen buluşunu bütün dünyayı gezerek duyurmayı başaran kişi olmuş. Aslında Popof, kötü hava koşullarını ve yıldırımları önceden haber alabilmek için bir yenilik düşünmüştü. Havadaki statik ya da atmosferik elektrik derecesini ölçmeyi akıl etmiş ve bu arada radyoyu geliştirmişti. Orta ya da uzun dalga istasyonlarını dinleyenler, yaklaşmakta olan kötü hava koşullarının, radyoların aldığı parazitlerle çok önceleri farkedildiğine tanık olmuşlardır.
Savaş gemilerindeki haberleşme haklarıyla ilgili olarak yıllar yılı Marconi'yle patent davaları sürdüren ve bu nedenle radyoculuğun tekniğini en iyi incelemiş olan Amerikan Deniz Kuvvetleri, Popof'un Marconi'ye göre daha iyi bilim adamı olduğunu kaydediyor.
Rusya'nın deniz kuvvetleri hesabına çalışan Popof, İngiliz James Clerk Maxwell ve Alman Heinrich Hertz'in buluşlarını değerlendirerek radyo yayın ve alıcı tekniğini geliştirmiş ve hatta 1900 yılında Paris'teki Dünya Fuarı'nda büyük altın madalyayı almıştı.